Arkadaşlar hayırlı olsun, İlan Resmi Gazetede yayımlandı…

Hayırlı olsun..

Hakimlik ilanı resmi gazetede yayımlamlandı;
1) 1000 adlî yargı hâkim ve savcı adayı,
2) 200 avukatlık mesleğinden hâkim ve savcı adayı,
3) 100 idari yargı hâkim adayı,
alınacak olup, yazılı yarışma sınavları, Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)
tarafından 29 Aralık 2019 Pazar günü Ankara’da iki oturumda yapılacaktır.

Ayrıntılar için bkz. Adalet bakanlığından yazan kısımda;

http://www.resmigazete.gov.tr/ilanlar/eskiilanlar/2019/09/20190914-4.htm

🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗


Allah zihin açıklığı versin inşAllah kardeşlerime..

Dualar sizlerle…

Bu yazım inşAllah, SINAV SÜRECİNDE YAŞANAN MORAL BOZUKLUĞUNA BELKİ BİR NEBZE DERMAN OLUR…

Arkadaşlar bir kardeşiniz olarak ve bir kardeşlik görevi olarak SINAV SÜRECİNDE YAŞANAN MORAL BOZUKLUĞUNA BELKİ BİR NEBZE DERMAN OLUR DİYE bir yazı kaleme alma gereği hissettim. İnşAllah en azından içinden bir cümle bile size moral olacaktır. Okumanızı tavsiye ederim. İnşAllah bir kişiye dahi olsa faydası olur..

Uzun konuştum ama içimi döktüm hakkınızı helal edin..

Özelden birçok soru hakkında mesaj geliyor ve eminim ki bunlar aslında çoğu kişinin dile getirmek hatta haykırmak istediği hususlar;
“ Umudumuz kalmadı, Konularım yetişmeyecek, Geçen sene de girmiştim bu sene sınava hazırlanırken bana diyorlar geçen sene sınav çok kolaydı bu sene o kadar umutlanma diyorlar maalesef, daha bir sürü husus

1- Umudumuz kalmadı, moralim bozuk, konularım yetişmeyecek, bir türlü başlayamıyorum hususu:

Arkadaşlar sınavın tarihi Aralığın son haftası olacak inşAllah. Daha önümüzde 3 aylık bir süreç var Allah nasip ederse. Yeni başlayan kardeşlerim önünüzde daha 3 ay var. Üniversite vize- final dönemlerini hatırlayın. Geceleri uyumaz, bir an önce sınıfı geçmek için dişimizi sıkarak ders çalışır hatta bazen yüzlerce sayfa sanki on sayfa çalışırmış gibi bir anda çalışılırdı.
Neden o zaman o tempomuz vardı? Çünkü hedefimiz vardı. Sınıfı geçmek ve mezun olabilmek. Çok şükür o hedefinizi başarı ile tamamladınız ve mezun oldunuz.

Şimdi yepyeni bir aşama çıktı karşımıza; 3 aylık bir sınav dönemi. Evet zor bir süreç doğru, herkes bunu kabul eder ancak daha yeni bahsettiğim gibi üniversitelerin zor vize/final sınavlarını çalışarak atlatan sizler için hiçbir şey zor değil. Bu da aslında aynı bir süreç. Aynı şekilde hedef koyun kendinize, Ben hakimlik sınavını neden istiyorum diye. Bu hedef, bu amaç sizi ayakta tutar. Yorucu ders tempolarında uykunuz bastırdığında ya da soğuk kış ayları geldiğinde ders çalışacakken bir üşüme hissettiğinizde içinizi ısıtacak yegane şey sizin amacınızdır. Lakin her amaç değil elbette. Amacınız manevi bir amaç olmalı yani her şeyden öte ben bu zor mesleği kazanıp Allah’ın rızası için garibana ses Mazluma nefes olmak için istiyorum, deyin. Bu tip ulvi amaçlarınız olsun ki bu zorlu dönemde Allah’ın yardımı sizle olsun her daim.

Zira sadece ders çalışmak ile olmaz bunun herkes farkındadır. Maddi güç yanında dua gücünüzde olmalı ki sizi ayakta tutsun. Hem kendinize hem de diğer kardeşlerimize dua edin. Sonuç olarak hepimiz kardeşiz. İşte özet olarak sizi ayakta tutacak ve toplayacak manevi bir amacınız olsun ki bunu başarmak için gece gündüz çalışma kuvvetine sahip olun

Artık yetişmez, bitti bırak diyenlere asla inanmayın. 2 ayda da yetiştirip çok güzel netice alanlar var. Her şey sizin moralinizi sınav bitene kadar sapasağlam tutmanıza bağlı. Manevi amacınız Allah’ın yardımı ile size güç verecektir kardeşlerim. Bir de size bir kardeş tavsiyesi Özellikle bu birçok forumda oluyor. Olumsuz konuşan, insanlara yetişmeyecek, yok sınav çok zor olacak, yok bittiniz yok şöyle yok böyle diyenlere asla inanmayın. Maalesef bu süreçte böyle yapan kişi sayısı o kadar çok ki maalesef bazen başarılı oluyorlar ve umudu ile çalışan kardeşlerimizin moralini alt üst ediyorlar. Ben buna canlı çok şahit oldum. Oysaki kendileri gece gündüz çalışıp tek amaçları rakip elemektir. Onlara asla itibar etmeyin. Canla başla çalışın. Elbette Allah çalışanın karşılığını veriyor. Ne olur arkadaşlarım Asla bırakmayın…

2- Geçen sene de girmiştim, bu sene sınava hazırlanırken bana diyorlar ki geçen sene sınav çok kolaydı bu sene o kadar umutlanma, çok zor bir sınav olacak demeleri hususu:

Öncelikle bu tip şeyleri maalesef birçok forumda ve whatsapp grubunda şahit olmak bizleri çok üzüyor…

Arkadaşlar bir önceki sınavı kaybettik diye umut kaybetmek yok. Bugün yada yarın elinde sonunda Allah’ın izniyle hakim olacaksınız inşAllah. Umut bir kuştur elinizde tutmazsanız uçar gider. Umudunuzu sakın elinizden bırakmayın ki elinde sonunda bir gün elbette kazanan siz olacaksınız.

Geçen seneki 29 Aralık sınavı kesinlikle ve kesinlikle kolay değildi. Size şu kadarını söyleyeyim kesinlikle çalışan ve çalışmayanı ayırt edebilecek bir sınav da değildi. Kazanları tebrik ederim ama kaybedenler asla biz başarısızız demesinler inanın bu sınav geçmiş tüm yılların sınavlarından daha ilginç ve beklenmedik bir sınavdı. Soruların kalitesini maalesef hepiniz hatırlıyorsunuz. Zaten bu yüzden yazılı sınav sonuçları hep 70 ile 80 arasında kaldı genelde herkesin. Tam o arada yığılma oldu. Kazananların ya da kaybedenlerin bir çoğu hep sınırda oldu.

Birçoğunuzun çok güzel temeli var. Devam edin arkadaşlar. Çalıştıkça konuların aklınıza geldiğini göreceksiniz. Temeli tam olmayan arkadaşlar sizde devam edin. Yukarıda dediğim gibi bol bol çalışıp çok rahat yetişir Allah’ın izniyle…

En son olarak yukarıda dediğim gibi dua etmeyi asla unutmayın çünkü başkalarına dua edince melekler de o ettiğiniz duanın aynısını sizin hakkınızda ediyor:
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
Bir müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı duâ kabûl olunur. Bir kimse din kardeşine hayır duâ ettikçe, yanında bulunan vazîfeli bir melek ona, «Allâh duânı kabûl etsin, aynı şeyleri sana da versin!» diye duâ eder.”(Müslim)

Aklınıza takılan ne soru varsa hiç ama hiç çekinmeden 7/24 dilediğiniz zaman yazabilirsiniz…

Yeter ki bu sınava çalışan ya da çalışmak istediği halde bir türlü başlayamayan; milletimize canla başla çalışarak faydalı olmak isteyen hakim/savcı olacak kardeşlerimizin morali bozulmasın ve herkes musmutlu bir şekilde hedefine ilerlesin..

Dualar tüm kardeşlerimiz için…

Uzun konuştum ama içimi döktüm hakkınızı helal edin..

Kusurlarımız oldu ise de hakkınızı helal edin

Selametle inşAllah meslektaş olacağımız kardeşlerim…

Hakimlikte zorlanılan Medeni Usul Hukukuna nasıl çalışılır?

HMK’ya nasıl çalışılır;

HMK usul dersi olduğu için ve gerçekten çok uzun bir ders olduğu için tek başına kanun okumak yeterli olmaz anlamak için…

Elinizde size konuları öğretecek kısa da olsa bir not olmalı ki kanun okurken yol göstersin…

Tek başına kanun yeter diyen arkadaşların birçoğunun o dersten temeli vardır da o yüzden kanun okumakla üzerine bina ederler.
Temeliniz olsa bile kısa da olsa mutlaka bir nottan çalışmalı ki size yol gösterecek, kanundaki ibarelerin, konuların ne anlama geldiğini size gösterecektir.

Geçen sene de aynı husus sorulmuştu. Bende arkadaşlara 2017 basım şu muhteşem notu paylaşmıştım. Bu notu okuduktan sonra kanun okuyanlar çok faydasını gördüklerini söylediler;

https://drive.google.com/file/d/1OcDmLdVR8pHmXN_q9HQ8cEMn8t07zW4V/view?usp=drivesdk

2017den beri medeni usulde çok büyük değişiklikler olmadı. Temyiz sınırı vb. bazı hususlar değişti. Bunları da güncel kanunla çalışacağınız için zaten hiçbir problem olmaz…

Bu da benim el yazılı en önemli yerler notlarım;

https://drive.google.com/file/d/1CSyc31jZyKoEn6CRkvMMGwKULOzdh0pN/view?usp=drivesdk

Burada beni dinleyip hiç temeli olmayıp kısa nottan çalışıp üzerine de kanun okuduktan sonra reklam için demiyorum asla ama piyasadaki en iyi anlatımlı soru kitabı olan ve birkaç soru tutturan sertkan erdurmazın medeni usul soru Bankasını çözüp bir sürü full yada bir iki yanlış yapan kardeşim çıktı.

Medeni usul bu şekilde çalışılır..

Sorularınızı dilediğiniz zaman çekinmeden sorabilirsiniz…

Sınırlı ehliyetsizlerin yasak işlemleri ve istisnalar;

Bunları testlerde sürekli soruyorlar dikkat edelim arkadaşlar:

Sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcisi izin verse dahi asla yapamayacağı dört işlem vardır:
-Vakıf senedi düzenleyerek vakıf kurmak
-Önemli ölçüde bağışlamada bulunmak
-Rekabet yasağı sözleşmesi yapmak
-Kefalet sözleşmesi yapmak

Ancak ancak ancak! Sınırlı ehliyetsiz en az 15 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahipse;
-VASİYETNAME İLE vakıf kurabilir, kurulmasını isteyebilir.
-LEHİNE bağışlama yapılıyorsa bağışlamayı kabul edebilir.
-Rekabet yasağı sözleşmesi LEHİNE olacaksa kabul edebilir.
-kendi LEHİNE kefil olunmasını kabul edebilir.

Karışan bir konu: Zilyetlik çeşitleri

  • Yeni zilyedin dolaysız zilyet kılınması:
  • Malın teslimi
  • Malın araçlarının teslimi
  • Malın yeni zilyedin hakimiyetine fiilen bırakılması
  • Yeni zilyedin dolaylı zilyet kılınması:
  • Temsilci aracılığıyla kazanma
  • Hükmen Teslim*
  • Zilyetliğin havalesi**
  • Emtiayı teslim eden senet verilmesi
  • *Hükmen teslim :

Tarafların aralarındaki özel ilişkiye dayanarak devreden zilyedin dolaysız zilyet olmaya devam etmesi.
Örneğin temmuz ayında mağazadan mont alan kişinin mağazacı ile anlaşarak bu montu Aralık ayına kadar montçuda kalmasını istemesi ve bu yönde anlaşmaları..

  • ** Zilyetliğin havalesi:

Dolaylı zilyet olan birinin bu dolaylı zilyetliğini başkasına devretmesi. Örneğin siz ev sahibisiniz, kiracınız dairede oturuyor. Dolayısıyla siz ev sahibi olarak dolaylı zilyetlitsiniz. Eğer evi satarsanız yeni malikte dolaylı zilyet olmaya devam eder..

Dikkat edelim, soruluyor; Cumhurbaşkanı kararnamesi ve Cumhurbaşkanı kararlarının yargı denetimi var mıdır?

Bir çok testte şunu farkettim tam bir çeldirme sorusu arkadaşlar dikkat edin;

Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine(CBK) karşı Danıştaya değil Anayasa Mahkemesine gidilir..

Cumhurbaşkanı kararları ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan ülke düzeyinde ki yönetmeliklere karşı
yargı yolu olarak ilk derece mahkemesi olarak Danıştay yetkili..

**** Çok önemli; Eskiden Cumhurbaşkanı kararları (Anayasada CB’nin tek başına aldığı kararlar diye geçerdi.) yargı denetimine tabi değildi ancak 2017 de olan ve 2018 haziran ile yürürlüğe giren anayasa değişikliği sonrası artık Cumhurbaşkanı kararları da yargı denetimine tabi hale gelmiştir. Buna dikkat edin karşılaştırmalı olarak soruyorlar..

Sınavlarda Çok sorulan bir husus; Yüce divan yargılaması

Bu listeyi iyi bilin arkadaşlar, geçmiş yıllarda sıklıkla soruldu;

Yüce Divan Yargılamalarında Anayasa Mahkemesi;
—Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını,
bakanları,
—-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet
Başsavcıvekilini,
—-Hâkimler ve Savcılar Kurulu,Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
—Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.


**Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.


**Jandarma Genel Komutanı 2017 anayasa değişikliği ile çıkarıldı. ⇒


**Milletvekilleri Yüce Divan’da yargılanmaz. Adli yargı’da yargılanır.

Kanundan direk anlaşılmayan bir husus; Müteselsil borçlulardan birinin ibra edilmesi halinde neler oluyor?

Müteselsil borçlulardan birinin ibra edilmesi halinde neler neler oluyor..


Alacaklı müteselsil borçlulardan birinin borcunu ibra ederse bu durumda o ibra edilen borçlunun diğer borçlularla iç ilişkide ki payı oranında diğer borçlularda alacaklıya karşı borçtan kurtulur..


Örnek var mı diyorsunuz galiba..
Elbette var..

A, B, C, X’e karşı 9000 TL borçtan müteselsil sorumludur. X, A’yı borçtan ibra etti bu halde
bakalım neler neler olmuş…
Şimdi hatırlayın müteselsil borçlular arasında iç ilişki dediğimiz halde eğer aksine anlaşma yapmadılar ise her biri eşit paylar oranında sorumludur yani 3000’er oranında sorumludur
ama dış ilişki dediğimiz alacaklıya karşı borcun tamamı olan 9000 TL den her biri sorumlu.


Şimdi durun..
X, A’yı ibra etti. A’nın iç ilişkideki payı ne kadardı? 3000 demi..
İşte bu oranda diğer borçlular (A artık gitti B ve C kaldı müteselsil borçlu olarak) bu ibra edilen 3000 TL oranında Alacaklı X’ e karşı borçtan kurtulur yani onların müteselsil sorumlu olduğu borç miktarı 6000’e düşer.

Anlamadığınız bir husus varsa çekinmeden sorabilirsiniz…

Ceza hukuku Testlerinde sürekli çıkan bir soru tipi; Hata ve sapmalar hususu

Hata/ sapma halleri:
Şahısta hata:
Gece karanlıkta X’in gelen kişiyi A sanıp aslında B’yi vurması.
Şahısta hata cezai sorumluluğu asla etkilemez..
X kasten öldürmekten sorumlu

Şahısta sapma:
A ile B konuşurken X uzakta A’yı vurmak için nişan almış ama B’yi vurmuş…
Bu örnekte hem şahısta hem hedefte sapma var…

Hedefte sapma:
X, A’nın dükkanını yakacakken B’nin dükkanını yakması veya yukarıdaki şahısta sapma halı..
Hedefte sapmada Failin sorumluluğu, hedef aldığı kişi yönünden teşebbüs hükümlerine göre, sonucun üzerinde gerçekleştiği kişi yönünden ise olası kastına veya taksirine göre belirlenecek; duruma göre ya olası kasıtla adam öldürmeden veya taksirli adam öldürmeden cezalandırılacaktır.
Yani hedefte sapma ile şahısta sapma bazen aynı bazen farklı olabilir..
Ama şahısta hata bu ikisinden çok daha farklı..

Aklınıza takılan her soruyu çekinmeden direk sorabilirsiniz..

Arkadaşlar ceza olayları çözerken karışan mevzu: Kaç tane suç var?

Çok basit bir mantığı vardır. Buyurun;

Birden çok fiilin aynı suç kapsamında olması için hem zamanda hemde amaçta birlik olması lazım.

**Mesela bir kişi iki gün arayla hırsızlık yapıyor.
Burda zamanda birlik yok. Farklı suç bunlar..


**Mesela bir kişi bir kişiye yaralamak kastı ile önce taş atıyor sonra bıçaklıyor. Burda tek suç var
niçin hem zamanda birlik hem amaçta birlik var..


Şu örnekler çok önemli:
**Bir hırsız öğretmenler odasına giriyor ve beş öğretmenin çantasındaki cüzdanı çalıyor. Burda 5 ayrı hırsızlık var neden mi?
Burda hukuki menfaati ihlal edilen kim?
Ayrı ayrı 5 öğretmen.O yüzden bir kişi 5 ayrı hırsızlık suçu işlemiş…
**Ama şöyle olsa idi durum değişirdi..


Bir kişi bankayı hackliyor ve 5 kişinin hesabını boşaltıyor. Burda tek hırsızlık var. Neden mi?
Çünkü burda menfaati ihlal edilen sadece banka.
Zira bankanın müşterilerin paralarını koruma yükümlülüğü var ve bu ihlal ediliyor hacker
tarafından…
5 ayrı hesap sahibi zaten bankaya ayrı ayrı başvurabilir zararı için teminat vb. hususlar için ama
önemli olan burda bankanın koruma yükümlülüğü ihlal edilmiş. dolayısıyla tek hırsızlık suçu var..


**Bir örnek daha mı?
AŞTİ’deki emanetçiye 5 kişi bavulunu emanet bırakıyor. Ertesi gün hırsız emanetçideki bu 5 bavulu çalıyor. Burda da 1 hırsızlık suçu var diyecez. Çünkü mağdur yani Hukuki değeri ihlal edilen kişi
kim emanetçi çünkü emanetçinin görevi onları korumaktı bunu başaramadı. Sorumlu hale geldi
bavul sahiplerine karşı.O yüzden burda da tek hırsızlık var.


**Ama hatırlayın öğretmenler odasında çanta bırakan öğretmenler doğrudan suçtan kendi menfaatleri zarar görendi yani mağdur. Onların çantalarını korumak gibi görevi olan yoktur.
Dolayısıyla orda 5 ayrı hırsızlık suçu var orda..


**Hırsızın eve girip 3 kişinin müşterek zilyet olduğu şeyleri çalması örnekleri var. Mesela evdeki televizyon, koltuk vb. şeyler..
Burda ihlal edilen şey niteliği gereği ortak mülkiyette olduğu için tek bir kişi gibi değerlendirecez ve
tek hırsızlık var diyecez..
Ancakkkkk
Bunlar yine aynı evde olsa ve müşterek zilyetliklerinde olmayan ayrı ayrı eşyaları alsa örneğin
öğrenci evinde 3 öğrenci arkadaş var, 3 ayrı odaları var, 3 ününde odalarına girip birşeyler almış
olsa yine tek suç mu oluşur yoksa artık burda ayrı ayrı mı değerlendirilir?
Yine Hukuki değeri ihlal edilen kim bu sefer ayrı ayrı her birinin menfaatleri ihlal edilmiş demi..
Çünkü her birinin kendi eşyası üzerinde ayrı ayrı menfaati var.
O yüzden bu örnekte 3 ayrı hırsızlık suçu var deriz..


Bu örneklere dikkat edin her testte çıkıyor. Aklınıza takılan hususları çekinmeden sorabilirsiniz..